OKU
Yaradan’ın ilk emri olan oku, emrini İslam dünyası bir süre, önemsedi ve bu emir doğrultusunda, ilme büyük önem verildi. İslam dünyasında, birçok bilim adamı yetişti.
Avrupa orta çağı yaşarken, Müslümanlar okuma sayesinde, daha medeni daha insanca bir hayat yaşadılar, özellikle İspanyada, büyük kütüphaneler kuran, Müslümanlar ilme verdikleri önem sayesinde alınamaz denen İstanbul’u ele geçirdiler ve dünyaya yön veren bir millet haline geldiler.
Daha sonraları İslam dünyasında öğrenme, ilme verilen önem terkedilmeye başlandı.
Tam tersine Avrupalılar öğrenmeye ilme daha fazla değer vermeye başladılar.
Önce bizi yakaladılar daha sonra da maalesef geçtiler.
Biz oku, emrini terk ettiğimizden beri horlanan, ezilen, öldürülen ve sömürülen bir topluluk haline geldik.
Şimdi bizim yerimize okuyan düşüne bir kaç din bezirganının, bir kaç siyasetçinin oyuncağı haline geldik.
Okumadığımız için de bize din diye yutturulan bütün yalanlara kanan koyun sürüsü haline geldik.
İsrafın haram olduğunu söylediler, biz de her önümüze gelene israfın haram olduğunu söyledik.
Şimdilerde zenginliğin bol harcamanın hiç de kötü olmadığını mesela din adamlarının ve devlet adamlarının lüks ve sefahat içinde yaşamalarını gayet normal olduğunu anlatıyorlar.
Biz de meğer israf haram değilmiş demeye gelen laflar konuşmaya başlıyoruz!
Birçoğumuzun bağlı olduğu şerhler, hocalar, imamlar, siyasi liderler ne söylerse onu papağan gibi tekrar ediyor, dünkü söylediğimizin bu gün söylediğimizle çeliştiğini, yanlış mı doğru mu olduğuna bakmadan tekrar babam tekrar ediyoruz.
Bütün Müslümanların kurtuluşu için hedefimiz oku emrine tekrar önem vermek ve tekrar eski güzel günlere dönmek olmalıdır.