Vatandaş Kazandı
Ferizli’deki deprem konutlarında yaşayan vatandaşların oturduğu evler, Ferizli Belediyesi tarafından usul ve yasaya aykırı olarak satışa çıkartılmış ve vatandaşlar ihtarname gönderilerek evlerden tahliye edilmek istenmişti.
Bu usulsüz ihale işleminin iptali için Av.Elif YAR’ın açmış olduğu iptal davasını vatandaşlar kazandı.
Ferizli’de Neler Olmuştu?
Ferizli’deki söz konusu deprem konutlarında, 17 Ağustos 1999 depreminde evsiz kalmış, ancak tapulu konutları bulunmadığı için hak sahibi sayılmadığı iddia edilen vatandaşlar oturmaktadır.
Valilik, depremin hemen ardından, hayırseverlerce Hazine arazisi üzerine yaptırılan konutları, noter huzurunda, kurayla belirlediği 60 kişiye tahsis etmiş, yasal bir statü bulunmaması nedeniyle sorunlar, protokol ve teslimat tutanaklarıyla aşılmıştı.
Ancak 2006 yılına gelindiğinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, konutların geçici barınma için tahsis edildiğini gündeme getirerek evlerin “gerçek hak sahiplerine verilmek” üzere boşaltılmasını istedi. Huzursuzluk devam ederken 2011 yılında söz konusu konutlar İl Özel İdaresi’ne ve sonrasında 2014 yılında da Büyükşehir Yasasıyla, Ferizli Belediyesi’ne devredildi.
Ferizli Belediyesi konutları devraldıktan sonra, burada yaşayan depremzedeleri “işgalci” olarak nitelendirdi ve belediyeye gelir sağlamak amacıyla söz konusu konutları satışa çıkardı. Satış neticesi vatandaşlara konutu boşaltmaları ve anahtarları teslim etmeleri gerektiğini bildirir bir “ihtarname” gönderildi.
Hukuki Süreçte Neler Yaşanmıştı?
Satış ihalesi 22.07. 2015 tarihinde yapıldı ve İhtarname vatandaşlara 31.07.2018 tarihinde gönderildi. Bunun üzerine, Av.Elif YAR, “İhalenin İptali” ve “İhtarnamenin İptali” için Sakarya 1. İdare Mahkemesine ayrı ayrı başvuruda bulundu.
Mahkeme, İhalenin İptali davasını 30.12.2016 tarihinde sonuçlandırdı ve, Ferizli Belediyesi’nin, taşınmazların mülkiyetinin kendisine devir maksadını aşarak; depremden zarar gördükleri ve bu amaçla konutlara yerleştirildikleri açık olan ” hak sahibi” vatandaşlara ve diğer depremzedelere, 7269 sayılı yasa gereği işlem yapması gerekirken, açık ihale usulüyle 3. kişilere satış yapmasının hukuka aykırı olduğuna hükmederek “ihaleyi iptal etti.”
Bu karar, Ferizli Belediyesi tarafından Danıştay’a taşındı. Ve Danıştay 13. Daire Başkanlığı Ferizli Belediyesinin Talebini Reddederek, 19.09.2017 tarihinde “karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere” yerel mahkemenin kararını onadı. Böylece İhalenin İptali Kararı kesinleşmiş oldu.
Bu karar üzerine Ferizli Belediyesi, karar düzeltme yolu kapalı olduğundan; başka bir yola başvurmayı denedi ve hem yerel mahkemece hem de üst mahkemelerce verilen kararların, hukukun çelişmezliği ilkesini ihlal ettiği iddiasıyla, Sakarya 1 İdare Mahkemesinde “Yargılamanın Yenilenmesi” istemli bir dava açtı.
Ferizli Belediyesi’nin Yargılamanın Yenilenmesi talebi de 04.02.2018 günü Sakarya 1 İdare Mahkemesince verilen kararla Reddedildi. İdare Mahkemesinin bu ret kararını da bir üst mahkemeye taşıyan Ferizli Belediyesi, buradan da istediği sonucu alamadı ve Danıştay 13. Daire Başkanlığı 16.05.2018 tarihli kararla, Sakarya 1. İdare Mahkemesinin “Red Kararını Kesin Olarak Onadı.”
Tüm bu süreç devam ederken, bir yandan “İhtarnamenin İptali” davası sürmekte ve Sakarya İdare Mahkemesi 30.12.2016 tarihinde “İhtarname İşleminin İptaline” Karar vermişti. Sonrasında Ferizli Belediyesi bu kararı da bir üst mahkemeye taşımış ve İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 6. İdare Dava Dairesi 31.05.2017 tarihli Kararıyla, Sakarya 1. İdare Mahkemesinin Kararını Kesin Olarak Reddedilmişti. Bu karar, her ne kadar vatandaşların aleyhine verilmiş bir karar olsa da; Satış İşleminin iptal edilmesiyle, gönderilmiş olan ihtarname dayanaksız kalmış ve hukuki olarak bir geçerliliği kalmamıştır.
Avukat Elif YAR Kazanılan Dava İle İlgili Açıklamasında:
Hukuk devleti, sadece yönetilenlere uygulanacak kurallar koyan devlet olmayıp, kendi koyduğu ilke ve kurallar ile kendisini de bağlı tutan, tüm eylem ve işlemlerinde hukuku merkez alan ve böylece kişilerin hukuki güvenliğini sağlayan bir devlet sistemini ifade etmektedir.
Bu dava neticesi, görevi vatandaşlara hizmet etmek olan hiçbir kurum ya da kuruluşun keyfi hareket edemeyeceğini, hukukun ve adaletin üstünlüğü ile görmüş olduk.
Deprem görmüş, canı yanmış, yara almış insanların menfaat uğruna mağdur edilmeye çalışılması karşısında sessiz kalmak, bu suça ortak olmak demektir. Biz, Ferizli’li vatandaşlarımızla beraber, hukukun ve adaletin üstünlüğüne inanarak, davamız için sonuna kadar mücadelemizi verdik ve kazandık. Çok mutluyuz.” dedi.