DİN ADAMLARI
Hazreti Âdem’den, Peygamber efendimiz, Hazreti Muhammed sav ‘e kadar olan süreç içinde, çok sayıda peygamber gönderilmiştir.
Her peygamberden sonra, belirli bir süre geçmiş ve o peygamberi temsil eden, din adamları din’in ana kurallarını bozmuş ve böylece yeni peygamber, gönderme ihtiyacı doğmuştur.
Peygamberleri temsil eden din adamları, dini hükümleri kendi kafalarına göre değiştirmemiş olsalardı, insanlar bu kadar acı çekmeyecek ve daha adil bir dünyada yaşama, zevkine varacaktı.
Bütün semavi dinlerde Hıristiyanlık, Musevilik, Yahudilik ve son din olan İslam dininde, üzülerek belirtmeliyim ki dini hükümleri, bozan dejenere eden, kafalarına göre hüküm koyan bazı hükümleri yok sayan din adamları vardır.
Bunlar aslında toplumun, günahlara sürüklenmesinde büyük pay sahibi günah sahipleridir.
Bu din adamı görünümlü sahtekarların, tek amacı dünyada daha rahat bir hayat sürebilmek, güç sahiplerine yaranmak, çıkar devşirmektir.
Bunlar Yüce ALLAH’IN koyduğu kuralları, görmezden gelir kendi, menfaatleri için yeni kurallar koyarlar.
Bunların en büyük dostu, zamanın iktidar sahipleri ve para babalarıdır. Üzücü olan taraf, bunların görünüşte dini temsil ediyor görünmeleridir.
Bizde birçok hurafenin, din adamları tarafından yürütüldüğünü, görmek çok da zor değildir.
Peygamber efendimiz sav’ in zamanında, olmayan para kazanmak haline dönüştürülen, ölünün elli ikisini okutma, mezarda para karşılığı kuran okutma, sakal duası gibi Yüce, dinimize sonradan din adamlarına gelir sağlayan birçok hurafe ilave edilmiş, hala günümüzde diyanet işleri, bu konularda aymaz tavrını sürdürmeye devam etmektedir.
Din görevlilerinin gelir kaynağı haline getirilen, umre de o kadar ön plana çıkarılmış ki farz olan zekât unutulmuş umre ise farz gibi algılanır olmuştur.
Başta diyanet işleri başkanlığı olmak üzere, hepimiz hurafeye karşı savaş açmalı, dinin din olmaktan çıkmasının önüne geçmeye çalışmalıyız.
Ali Yavuz Ferizli