Demek ki ne imiş?
Yoksa birileri bu savaşı öngördü de kendine göre gard mı aldı?
Birileri paramıza ilk savaşlarını açarken, devletin yetkili makamları herkesin rahat olabileceğini, merkez bankası döviz rezervlerinin 35 milyar dolar civarında olduğunu söylemiş ve bu beyana inanan ve güvenen masum halk ve ticaret erbabı, yatırımlarını ve planlarını hep iyi senaryolara göre tasarlamışlardı.
Biz 15 Temmuz 2016’ dan bu yana 15 Temmuz konusundan başka bir şey duymamış, görmemiş ve konuşmamışken, her yeni güne yeni gündemle uyanıp, allak bullak olan beyinlerimizle kara kara düşünürken, tam da barzanların özerklik ve devlet ideallerine yardım için pkk ile kucaklaşmalara tanık olduğumuz dönemlerde (ki, o dönemlerin bir dönem öncesinde sınırda, sıhhıye çadırlarıvari mobil mahkemelerde, militanları resmi olarak kayıt altına alınan ve sonraları izlenebilecek mahkemeler kurmuştuk) biz kafamızı kumun altına gömüp, günlük kısır tartışmaların içinde birbirimizle kavga ederken, Amerika, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya ve İsrail, bölgemizde egemenlik ilan etmek için ne fırsatlar kollamışlar ve ne tuzaklar kurmuşlar.
Bizleri kandıran, birbirimize kırdırtan Amerikan medyası, bizi toz pembe Türkiye hayallerine daldırıp, Amerikan bakracı ile kazanlarımızı boşaltmışlar. Yılbaşında yapılan açıklamalarda konuşulan 35 milyar dolarlık rezervler, nasıl ve neden tükenmiş ki, bir gecede yapılan eşe dosta özel kurlarla, eritilen rezervler hangi beceriksiz bürokratın marifeti ise, kessinler cezasını adalet ve hukuk önünde.
Yanıbaşımızda, en çok da bizi ilgilendiren bir savaş yaşanıyor. Bu savaşın maliyetleri ülkemiz için çok ağır olacak. Binlerce insan mağdur olacak ve memleketimizde iyice sinirlerin gerildiği “göçmen” konusu, bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Sınır illerinde ticaret yavaşlayacağından, ülkenin tümünde ekonomik bir daralma yaşanacak.
Pardon konu dağıldı; yaklaşık bir yıl önce söylenen 35 milyar dolarlık rezerv nerede?
Şu sıralar katarın vereceği kıytırık 15 milyar doların reklamını izlemektense, 30 milyar dolarlık Telekom mevzusunda, Lübnanlı arap kardeşimiz olan haririlerin bizimkileri nasıl tokatladığının belgeselini izlemek isterdik herhalde?
Ağustosta ekonomik kriz çıkacak diye haziranda seçim yapılıp, ne hancının ne de yolcunun değişmediği bir düzende, şuanda yaşadığımız döviz savaşının sebebinin gerçekten de dandik bir papaz meselesi olup olmadığını anlayamayacak adama sivrisinek saz…
İran, Suriye, Rusya, Çin, Amerika, İsrail, 15 senedir ne için uğraşıyormuş, yakında kör gözler ve sağır kulaklar bile öğrenecek. Biz 2 senedir bir ucubenin peşinden koşarken, adamlar savaşacakları siperleri bile kazmış, ruhumuz duymamış…
Sahi, brunson filan eyvallah da üç günlük ırak dinarının bile bizim paramızdan pahalı olmasının sebebini düşünmenin zamanı geçti; biz, 3 kuruşa kaç küfte edeceğinin esabına başlayalım…
Yoksa birileri eylülde savaş çıkacağını biliyordu da, biz o yüzden mi döviz sıkıntısı çekiyoruz? Yoksa birileri “piyasadan” yüklü miktarda döviz çekti de biz o yüzden mi şuan ithalat ve ihracat dengemizi koruyamıyoruz?
Pardon konu dağıldı; nerede bu merkez bankamızdaki sağlam ve kuvvetli döviz rezervleri?
Demek ki ne imiş?
Onlar mı çok akıllı yoksa aptal kim?
1 Yorum
Bunlar hala bu işi şaka danıyorlar. Eskiler tatlı ölüm derlerdi bazı zehirlenmelere ne acıdırki hayran olduklarına bakarken zehirlendiklerin farkında değiller.