Yunanistan’ın daha önce de aldığı azınlık okullarının Yurtdışında ki okullar ile kardeş olma ve Yurtdışından yardım alma yasakları ile açık açık Türk-Müslüman azınlığın eğitimini sekteye uğratma olarak algılıyoruz, daha önce Türkiye’den mezun öğretmenler okullarda görevlendiriliyordu son yıllarda Yunan üniversitelerinde kurulu pedagojilerden mezun olan öğretmenler görevlendiriliyor ki bu öğretmenler eğitim konusunda çok eksik, tüm bu antidemokratik uygulamaları hoş görü ile karşılamamız mümkün değil.
Yunanistan Türk-Müslüman azınlığının tüm sosyal alanlarda baskı altına alıyor, öyle ki seçilmiş müftüler ve azınlığı temsil eden kişileri her türlü takibe alarak onların söylem ve eylemlerinden suç unsuru aramaktadır. Haziran ayında seçilmiş müftüye verilen 15 aylık hapis cezası da bunun örneklerinden biridir. Türk -Müslüman Türk azınlığın dernek kurmaları yasaklanıyor mevcut kurum ve kuruluşların Türk ifadesini kullanmalarına müsaade etmiyor, azınlığın AB insan hakları mahkemesinin kazanmalarına rağmen kararlarını uygulamayarak Asimilasyon girişiminde bulunmak olarak algılıyoruz.
Yunanistan hükümetine çağırımız bir an önce Lozan antlaşmasına uymaları ve temel insan haklarına saygı göstermeleridir.
Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyon olarak bizlerin orada ki kan-kardeşlik bağaları ile ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti ile Balkan ülkeleri arasında ki iyi ilişkilerine ve barışa hizmet etmeye çalışıyor -barış köprüsü oluşturmaya gayret gösteriyoruz.
Lakin bu tür antidemokratik ve temel insan hakları ihlallerine karşı sessiz kalmamızı da kimse bekleyemez.
Erol Ulu Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı