Bizim tatil çabuk bitti

Bizim tatil çabuk bitti

Geçen hafta uzaklaştık Ferizli’den, tatil niyetiyle doğu Karadeniz’e doğru arkadaşlarla.

Doğup büyüdüğümüz ilk okulu okuduğumuz, çocukluluk günlerimizi, gençlik hayallerimizi kurduğumuz yerle varıp sılairahim vazifemizi de yerine getirdik.

Yol arkadaşlarım benden genç oldukları için çok az hatırladıkları, bildikleri, yerleri yeniden ziyaret ederek güncellemiş oldular.

Köyünü yaylasını, dağını, ormanını, deresini tepesini, eşini dostunu, mezarını, mazisini ziyaret etmek hatıraları yeniden canlandırmak oluyor bizim tatilimiz.

Araklı çarşısında dost ziyaretleri ederken TAŞGEÇİT (Golaşalılar) Derneğine uğramadan olmazdı elbette.

Ferizli’de de birçok üyesi bulunan derneğin başkanı Abdurrahman (hoca), Harbi ve yönetim kurulu üyelerinin sıcak ve samimi ilgi ve alakaları sıkıcı korona günlerinde ferahlatıcıydı.

Hele Ali hocanın Sürmene’de güneşli bir sabahta ısmarladığı balık çorbası, seneye de balık sözü almamız çok doyurucuydu.

Gel ki dünürüm Ahmet abi ve oğlu Mustafa bizi bir an balıksız bırakmıyorlardı sağ olsunlar.

Elbette Ustaoğlu’nun TAŞGEÇİT Alabalık Tesislerinde ısmarladığı tereyağında alabalıkları da unutamayız.

Ya İbrahim’in hazırladığı ızgaradaki etlere Ali Tenha’nın tuz yerine şeker ektiğini hiç unutamayız!

Fakat Mali müşavir Bayram’ın sahilde ısmarladığı ve ha bire ısrar ettiği ancak o yöreye hiç de yakışmayan o berbat çaylar ama aksine o kadar da güzel hoş sohbet ve üç fırt-ta çektiğim Türk kahvesi anıların en güzeliydi.

Bu seyrüsefer esnasında çok şaştığım ve dudak büktüğüm şey neydi derseniz: ince belli bardakta 5 liraya çay içmek için meşhur uzun Göl’e gitmemizdi!..

Haklarını yemeyelim bizim konakladığımız mekân işletmecileri bizden 6 çay için 20 kayme aldılar.

Ancak dönüş sabahında saat 05.30 da Ali baba lokantasında haşlama ve kelle paça çorbasının servis edilmesi örnek bir işletmecilik ve mükemmel bir lezzetti.

Ordu’da teleferiğe binmek hangimizin fikriydi bilmem ama Seyfeddin hocamı Samsun’dan Çarşamba’ya getirtip şehir lokantasında döner söyletmek benim fikrimdi.

Seyahatimiz esnasında sürücümüz ve muhasibimiz Mustafa Tenha, araç komutanı Ali Tenha, ben ise yedek şofördüm. Laf aramızda arabayı çoğu zaman bana kullandırttılar!

Yaklaşık on gün siz değerli okurlarımızı haber güncellemeyerek ihmal ettiğimizin farkındayız.

Ancak çok da seçeneğimiz olmadığından bu olumsuz duruma gelen tepkilerinizi anlayışla karşılıyoruz.

Bu nedenden dolayı siz değerli okurlarımızdan özür dilemeyi bir borç biliriz.

Dedik ya: ‘Allah yar-yar’

Mustafa Üstübi Ferizli