Katledilen kadınların hesabını kim verecek? Ülkemizde gün geçtikçe artan kadın cinayetleri, kadın şiddeti ve en acısı çocuk istismarı haberleriyle 1. Sıradayız. Bugün Aleyna yarın Ayşe başka bir gün belki de bizlerin çocuklarının başına gelebilecek olayların lütfen üstünü örtmeyelim. Eğer bu olaylarım üstü örtülürse çoğalacak ve belki de önüne geçilemeyecek bir hal alınacak. Siz anneler babalara tavsiyem çocuklarınızı anlamaya çalışın. Bir sorunları olduklarında önceliğiniz onları dinlemek ve anlamak olsun yargılamak değil. Bizler güzel bir nesil yetiştirirsek dünyamız değişir, güzelleşir, huzurlu ve mutlu oluruz. Biz telefonları bırakıp evlerimizde daha fazla kitap okuyup, eşlerimizi daha çok sever ve saygı duyarsak çocuklarımıza örnek olmuş…
Yazar: Edanur Zirek
Kötü günler güzel düşüncelerle geçer Bahar derken yaz gelecek sokaklar yine şenlenecek. Camilerde insanlar ibadetlerini yapıp muhabbetlerini edecek. Biliyoruz ve inanıyoruz, hem ekonomik hem ruhsal Olarak etkilendiğimiz bugünlerde sıyrılıp çıkacağız. Ve yaşam enerjisiyle dolu günlere geri döneceğiz. Sizden tek ricam sabır etmeniz ve birlik olmanız. yakınlarınızda yardım ihtiyacı olanlara yardım elinizi uzatmanız. Peygamber Efendimizin bir Sözünden bahsetmeden geçemeyeceğim. “Abdullah b. Abbas (r.a)’dan rivayet edildiğine göre Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Yanı başındaki komşusu açken tok olarak geceleyen kişi (olgun) mü’min değildir.” Bu hadis bizlere hangi dinden, hangi ırktan olursa olsun komşumuza yardım etmenin bir insanlık görevi olduğunu anlatıyor.” Sayın okurlarım her…
Coronalı günlerin getirdikleri Hayatımızın kıymetini anlatmaya çalışırken tam da bu durumumuzu kastetmeye çalışmıştım size sayın okurlarım. İnsan dışarda olduğu zamanların, arkadaşlarıyla içtiği kahvenin, işe uyandığı ve özgürce dışarı çıkabildiği zamanların kıymetini bilmeliymiş. Virüsten kurtulduğumuzda hayatımızın kıymetini bilerek yaşayalım. Gitmek istediğimiz yerlere, görmediğimiz dostlarımızı, uzun zamandır ziyaret etmediğimiz büyüklerimizi ziyaret edelim. Yarın bu dünyada olacağımızın garantisi yok. Birbirimizi sevelim, sayalım, yardım edelim, en önemlisi kalbimizdeki merhameti asla kaybetmeyelim. Yaşadığımız tüm bu olumsuz gibi görünen durumdan mutlaka ders alalım. Gözle görülemeyecek kadar küçücük bir virüsün şimdiye dek alışkanlıklarımızı tersine çevirdiğini unutmayalım! ‘Temizlik imandandır’ deyimi ne mükemmel bir ifade olduğunu yeniden hatırlayalım. Sağlıcakla…
Umutsuz olmamak gerek Uzun zamandır ülkemizde yaşanan olaylardan dolayı bende motivasyonumu kaybettim. Sayın okurlarım ama bugün umut dolu geldim karşınıza. Nedeni insan umudunu kaybettiği an herşey daha kötüye gidermiş. Bilinçaltımız bizi nereye yönlendirirse oraya gidermişiz meğer. Şehitlerimizin olduğu bu son günlerde gerçek anlamda bir umutsuzluk hakim oldu bana. Sonra dedim ki umutsuz kalma Edanur ne demiş Atatürk Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim diyen bir liderin askerleriyiz. O yüzden ben bugün ne yaşarsak yaşayalım evrene iyi mesajlar gönderip dualarımı askerlerimden eksik etmeyeceğime öncelikle asker annelerine sonrada şehit annelerine söz veriyorum. Unutmayalım her şey gün gelecek…
İyi hissetmenin sırrı Hangimiz istediğimiz kalıba girip mutlu bir hayat yaşayabiliyoruz. Herkes kavramından dışarıya çıkıp kendi hayatımıza yön verebiliyoruz. Soruyorum size sayın okurlarım bugün kendiniz için ne yaptınız? Bugün kendiniz için ne aldınız yada kendiniz için hangi sağlıklı bir şeyi yaptınız? Biricik kendinizi düşünmeye başladığınız da herşeyin daha güzel ve daha yaşanabilir olduğunu görseniz; kendi kalıbınızdan asla dışarı çıkmazdınız. Benim size tavsiyem kendi fikirlerinize öncelik gösterin inanın ki hayatınız daha anlamlı daha yaşanabilir bir hal alacak. Küçük bir tavsiye vermek istiyorum, kendinize küçük bir defter edinin ve bunun içine gün içinde kendinizi iyi hissettiniz olayları yazın. İnanın her güne daha…
Kaçmayın yüzleşmekten uzlaşmaktan Milyonlarca insan arasında dönüp dolaşıp bulduğun insan türlerinin eskiden kalan ve biriken hatalarının karşılığı olduğunu düşündün mü hiç? Çoğu kez sorunlarımızla yüzleşmek yerine kaçmayı tercih ettik ve bu sorunlar git gide büyüyen bir hal aldı. Kaçtık ve çözüme bile ulaşmadan kapattık taki aynı sorunlar tekrar karşımıza çıkana kadar. Ben diyorum ki yaşadığınız ne sorun olursa olsun oturun uzlaşın. Sayın okurlarım ertelemeyin yaşadığın problemleri, hataları, başarısızlıklarınızı, ertelemeyin. İnanın ki bugün yaşadığınız sorunları bugün hallederseniz yarın daha güçlü ve daha inançlı olarak uyanırsınız. Saygı ve sevgilerimle Edanur ferizli
Mutlu olduğunda Mutlu olduğunda yüzünün güzelliğini gördün mü hiç? Ağlarken gözünden yaş aktığında ağladığına değdiğini düşündün mü hiç? Hayatı ne olursa olsun mutlu yaşa iyilikler yap, bol bol kahkaha at, dostlarınla vakit geçir, parayı kazandığın gibi kendini de iyi hissetmek için sevdiklerine hediyeler al. Unutma paylaştıkça çoğalır hayat ‘Ne kadar sevgi beslersen kumbaranda o kadar sevgi biriktirirsin‘. Mutlaka bir hayal edin çünkü hayalsiz bir hayat gerçekten yaşamaya değmiyor. Sabah kalktığında seni heyecanlandıracak kadar gerçekçi bir hayalin olsun… Mutsuz olduğun yerde asla barınma, mutsuz olduğun yer sana faydadan çok zarar verir. Ve son cümlem…
Önemli yatırımları neden hep merkeze yapmayı düşünürler, oysa Sakarya artık büyükşehir değil midir? Diyen Paşalı şu açıklamayı yaptı: “Sakarya’nın İkinci Üniversitesi Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi(SUBÜ) Sakarya’nın gelişen ve kalkınmaya elverişli, merkeze yakın, adeta Sakarya’nın göz bebeği olan Ferizli İlçemize rektörlük bölümü getirilebilir. 2.Üniversiteye aranan rektörlük bölümüne tahsis edilebilecek, İlçe merkezimizde ve eski belediyelerimiz olan Gölkent ve Sinanoğlu Mahallelerimizde bir çok arazi, belediye Binaları ve Lojmanları bulunmaktadır. Ferizli’mize gelmesi gerekli olduğuna inandığımız rektörlük bölümünün İlçemize, Esnafımıza büyük katkıları olacağı kesindir.bölgemizde ihtiyaç duyulabilecek yeni işyerleri ile genç girişimci kardeşlerimizin de önünün açılmasını sağlayacaktır. İlçemizin sadece Cezaevi ve Sanayileşmesi ile değil Bacasız fabrikalar…
Yenikent, devlet hastanesi olarak kullanılmaya devam edilecek. İl Sağlık Müdürlüğü’nün Yenikent Devlet Hastanesi’ni SAÜEAH’a bağlamak için hazırladığı proje bakanlık tarafından kabul edilmedi. Müdürlük, Yenikent Hastanesi’nin doluluk oranının yüzde 60’ı geçmemesi nedeniyle daha işlevsel kullanılmasını sağlamak için bir proje hazırlamış ve bakanlığa göndermişti. Müdürlük raporunda, üçüncü basamak olan Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden ikinci basamak olan Yenikent Devlet Hastanesi’ne hasta transferi yapılamadığı ve bunun sıkıntısının hastalar tarafından yaşandığını vurguladı. Yoğun bakım yatağı sıkıntısının da devir yoluyla çözülebileceği belirtildi. Ancak bakanlık konuyla ilgili yaptığı araştırma sonucunda Yenikent’in devlet hastanesi olarak devam etmesine ve müdürlüğün hasta sayısını arttırmak için önlem almasına karar…
Mısır üreticilerin yaşadıkları sorunları dile getirirken, yurt dışından gelen mısırın engellenmesini ve TMO’nun ilimizden mısır alımı yapmaması nedeniyle serbest piyasada ki düşüşün önüne geçilmesini ve ofisin alım yapmasını istedi. Sakarya Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Ali Şener Bayraktar, başkanlığında yapılan basın açıklamasına mısır üreticilerinin yanı sıra, İlçe Ziraat Odaları Başkanları, Muhtarlar Derneği Federasyon Başkanı Erdal Erdem, CHP İl Başkanı Erdoğan Isır, MHP İl Başkanı Ahmet Ziya Akar, İyi Parti İl Başkanı Selçuk Kılıçarslan ve SP İl Yönetiminden temsilciler katıldı. Basın açıklamasına katılan mısır üreticileri, iktidar Partisi AKP İl Başkanı ve milletvekillerinin katılmamasına tepki gösterdi. BASIN AÇIKLAMASI Basın Açıklamasını Sakarya Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Ali Şener Bayraktar okudu.…
Kadın olmak; Yaşadığımız zamanda dövülen öldürülen hor görülen anlamını taşıyan bir terim utanarak açıklamasını yapıyorum ve kadın olmaktan gerçekten korkuyorum. Yaşadığımız hayatta kaçımız gerçekten adil bir şekilde hayatımızı sürdüre biliyoruz Ki? Sorarım size sayın okurlarım bir insan küçücük bedenlere zarar verecek kadar nasıl vicdansız olur? Yada bir erkek bir kadına el kaldırıp, Hatta onu öldürecek kadar neye sinirlenmiş olabilir? Kısa giyindik, kırmızı ruj sürdük, gece 4 de eve döndük diye tecavüz etme hakkını taciz etme hakkını onlara kim veriyor? Kim buna sebep oluyor da böyle sonuçlar elde ediliyor? Sadece kadın, çocuk olmaksa suçumuz bizler olmadan sizler olamazsınız bunları da bilin…
Anneler günü Bugün anneler günü; kiminin gözü yaşlı, kimisi annesiyle vakit geçiriyor. Annesi olmayanlara öyle üzülüyorum ki. Bizim sosyal medyada yaptığımız her paylaşım canlarını acıttığı yetmiyormuş gibi birde bizim yerimizde olmayı diliyorlar. Sizce de sosyal medyada yaptığımız paylaşımlarla kimsesizlerin annesizlerin canını yakmıyor muyuz? Aslında biz birey olarak bu paylaşımlara dikkat etmemiz gerekirken her anımızı yayınlıyoruz. Acılarını paylaşmak yerine onları kendi yerimize koymamız gerekirken duyarsız oluyoruz. Oysa annemizi gidip evde de sevebiliriz. Sosyal medya paylaşımları neden bu kadar önemli! Kiminize saçma gelebilir bu sözlerim ama ben sadece bilgilendirmek adına yazdığım bu yazıyı anlayabileceğinizi düşünüyorum ve hepinizin içinde güzel duygular beslediğine inanmak…
İyilikler bir çember gibidir Dünyada bir sürü insan karakteri varken ben hepsine ayni olmayı seçenlerden oldum, Kaba uslüplerin karşısında bile nazik olmayı savundum. İnsanlara öğretemediğimiz 2 kavram yüzünden kabalığı savunan, hatta kaba olan insanların güçlü olduğunu düşünen bir toplum olduk. Yaptığımız bir hata olduğunda yada birine kötü bir muamelede bulunduğumuz da kullanacağımız sihirli kelime “özür dilerim” kırılan kalbin onarılmasını sağlar. Yada arkadaşının yaptığı güzel bir jest karşısında ona “teşekkür etmek” seni yüceltir kimseye değil. Kaba davranma sizi insan yapmaz, aksine size karşı olumsuz duygular beslenilmesine sebep olur. Toplum için iyileşmek bu 2 sihirli kelimeden geçer. Örnek veriyorum birisi sizi yaptığınız…
Eda’nın kaleminden Yaşam bir mücadele sürecidir aslında; Ne kadar ayakta kaldığın, ne kadar kendine inandığın tamamen sana bağlı, zorluklar yaşanacak elbette. Mutsuz olup hüngür hüngür ağladığın zamanların sonrasında kahkaha atıp gülmeyi de başaracaksın. Kendi yolunu adım adım çizmeye başladığın anlarda ben bunu yapamayacağım galiba diye düşünüp tekrar tekrar deneyip başardığını da göreceksin! Önemli olan ne kadar kendine İnandığın? Mevsimler gelip geçiyor sen biraz daha değişiyorsun. Zaman farklılaşıyor sen en değerli birey, toplum üyesi oluyorsun. Başardığın anların kıymetini bilip başarısız olduğun zamanlara gülüyorsun. Bugün kendine daha çok inanman dileğiyle
Yeni yazarımız Eda’dan deneme yazıları Edanur’un ilk yazısı: Sayın okurlarım öncelikle buralarda yeni olduğumu belirtmeden metinime başlamak istemedim, sizlere öğretici birazda eğlendirici makaleler yazmak için elimden geleni yapacağıma dile getirmek isterim. Bugün yaşamla ilgili ne yapmamız gerektiğinin bilgilendirmeler yapacağım. Yaşamla ilgili beklentiniz nedir? Diye sorsam kaçınız bana net bir şekilde cevap verebilir, hiç bir amaç belirledik mi yada bir hayalin peşinden durmadan koştuk mu? Aslında hepimiz bunun cevabını iyi biliyoruz zorluklarla beraber hayaller çöp olup gidiyor. Aslında biraz gayret ve sıkı bir çalışmayla ve inanarak yapamayacağımız hiç bir şey yok. Benim size tavsiyem inandığınız herşeyi bütün benliğinizle kabul edin ve…